TÜRKİYE GÜREŞ FEDERASYOU ANTRENÖR SEMİNERİ 31 Ekim – 2 Kasım 2008 ANTALYA
GÜREŞ'TE ANTRENMANIN FİZİKSEL, TEKNİK VE TAKTİK KOMPANENTLERİNDE
PLANLAMA VE PERİYOTLAMA STRATEJİLERİNİN PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜMLERİ. Celal Bayar Universitesi BESYO, Manisa
Güreş sporunun özelliklerini tanımladığımızda ;vücut ağırlığı kategorilerine göre yapılan sıklet sporu, kuvvet sporu, bireysel spor, ikili mücadele sporu, teknik-taktik spor gibi değişik spor sınıflarında yer alır. Bu özelliklerinden dolayı güreşte istenilen performansa ulaşmak oldukça karmaşık, uzun ve zor bir süreçtir. Bu süreçteki karmaşıklık ve zorluk sporcu ve antrenörün çözmesi gereken bir sorundur.
Son 30 yıldır güreş kurallarındaki yoğun değişiklikler bu temel kurallar üzerinde olmuştur. Sık sık yapılan kural değişikliğinin sebebi FILA’nın güreşi daha süratli, daha estetik, daha heyecanlı, daha popüler ve cazip hale getirme çabasıdır. Sık değişen güreş kuralları müsabakanın yapısını değiştirdiği gibi hazırlığınının da yapısını değiştirmiştir.Bu değişimler teknik – taktik yapıyı değiştirdiği gibi, bu yapıya uygun bio-motor kaliteleri de etkilemektedir. Böylelikle antrenmanın fiziksel,teknik ve taktik kompanentlerinde planlama ve periyotlama stratejilerinin değişen kurallara göre düzenlenmesi kaçınılmazdır. Bu sunum amacı antrenörlere bu konuda yapılan hataları işaret ederek ve bunların çözümlerini önermektir.
MODERN GÜREŞ’ TE ANTRENMANIN TEMEL YAPISI VE İÇERİKLERİ
Şekil. 1
Modern güreş’te antrenmanın yapısı Şekil.1’de gösterildiği gibi iki temel kompanentten oluşur ve organik olarak birbiri ile kombinedir. Fiziksel antrenman teknik ve taktik antrenmanın temelini oluşturur. Fiziksel antrenman içeriği güreşin doğası gereği çok zengindir. Birçok spor disiplininin antrenman temellerini ve yöntemlerini içerir. Örnek vermek gerekirse ; başta cimnastik, atletizm, halter ve bazı sportif oyunları verebiliriz. Fiziksel Hazırlık döneminde uygulanan kuvvet, sürat, dayanıklılık, esneklik gibi temel motorik özellikleri geliştirici yöntemlerin temellerinin geçmişine gidersek tarihi belgelerden görmek mümkündür. Güreş sporunun en önemli temel özeliklerinden biri olan kuvvet ve kuvvette dayanıklılık, güreş var olduğundan beri bu özelliği geliştirme çabaları çağlar boyu herkesin cazibe odağı olmuştur. Günümüzde de bu çabalar sürmektedir.
Güreş’te kuvveti geliştirmenin en doğal yöntemi kendisidir. Salt olarak düzenli güreş antrenmanı yapan bir insanda kuvvet gelişir. Ancak bu yöntem geçmişte olduğu gibi bugünde kuvveti geliştirme hedeflerini sağlayamamaktadır. Bu nedenle güreş dışı aletlerle (halter ve buna benzer aletler) kuvveti geliştirme yöntemleri tercih edilmektedir. Hatta günümüzde güreşin doğasına uygun spesifik aletler geliştirilmektedir. Spor bilimlerindeki özellikle, beslenme , spor fizyoloji ve antrenman bilimindeki araştırma ve gelişmeler kuvvet özelliğinin gelişimine büyük katkı sağlamıştır.
Geçmişte güreş’te kuvveti geliştirme konusunda farklı yaklaşımlar olmuştur. Eski kuşak antrenörler daha çok kuvvet geliştirme yöntemi olarak güreşin kendi egzersizlerini tercih ederek halter ve buna benzer aletlere karşı tutucu davranmışlardır. Bu kuşağın büyük çoğunluğu halter ve buna benzer aletlere uzun yıllar karşı çıkmışlardır. Fiziksel hazırlık döneminde sürat ve aerobik dayanıklılığı geliştirmede antrenman yöntemi olarak koşu egzersizleri büyük yer tutar. Ancak kuvvet konusunda olduğu gibi bu konuda da aynı tartışmalar yaşanmıştır.
Öncelikle teknik ve taktik antrenman kavramından ne anlıyoruz?. Bu kavram, güreş tekniklerinin öğretilmesi ve müsabaka formatında geliştirilmesi, sporcunun müsabaka koşullarında güreşir durumuna getiren minder antrenmanlarını ifade eder. Teknik ve taktik antrenman içerik ve yöntemleri olarak güreşin doğası gereği çok zengindir. Bunun nedeni bir çok spor disiplininde olmayan teknik ve taktik zenginliğe sahip olmasıdır. Güreş’te teknik ve taktik repertuvarın yüzlerce tutuş ve tekniği içermesi teknik ve taktik antrenmanları planlama ve programlamada titizlik gerektirmektedir.
GÜREŞ’TE YILLIK PLANLAMA VE PERİYOTLAMA Güreş’te klasik olarak yıllık planlamalar, yıllık ve çok yıllık olarak; 1 yıllık 4 yıllık, 6 yıllık, 8 yıllık olarak planlanır. Geçmişte de FILA’nın uzmanları ( R. Petrov - Bul, A. Novikov - Rus , I. Corneanu - Rom) bu klasik planlamaları önermekteydi ve bunlar hala geçerliliğini korumaktadırlar. Yıllık plan hedefleri sporcunun durumuna ve yeteneklerine göre belirlenir. Hedefleri belirlenmemiş yıllık plan daha sonraki aşamalarında karmaşık bir yapı gösterir ve sonuçsuz kalır. Yıllık planın ikinci aşaması periyotlara ayrılmasıdır. Yıllık planda periyotlar; hazırlık periyodu, müsabaka periyodu ve geçiş periyodu olarak düzenlenir. Yıllık planda bu periyotların sayısı da belirlenmelidir. FILA’ nın yıllık takvimi ülkelerin ulusal yarışma takvimine ve buna bağlı olarak yıllık antrenman planlarına yansır. Bu nedenle yıllık planın periyotlara ayrılmasında iki önemli faktör vardır. Bunlar, yaş gurubunun hedefleri (cadet,junior,senior) ve FILA’nın yarışma takvimidir. Yıllık antrenman planında yer alan periyotlar bu iki faktöre göre düzenlenir. Günümüzde benimsenen periyotlama seçenekleri 1’ den 4’e kadardır. Bu seçenekler FILA’ nın yarışma takvimine bağlı olarak, sporcu ve antrenörlerin tercihlerine göre değişebilir. Üçüncü aşama olarak; her periyodun kendi içinde ( hazırlık, müsabaka ve geçiş periyodu ) fiziksel ve teknik – taktik antrenman kompanentlerine ayrılması ve bunların haftalık programa sayısal (gün,saat, kg,m ) olarak yerleştirilmesidir. Bu aşama periyotlama stratejisinin temelinioluşturur.. Son derece önemli ve karmaşık bir iştir. Antrenör bilgi ve becerisini öncelikle bu aşamada gösterir.
PERİYOTLARIN İÇERİK VE KAPSAMININ DÜZENLENMESİ Periyotların içeriğini ( hazırlık , müsabaka ve geçiş periyodu ) özelliklerine göre saptamamız gerekir. Kapsamında ise sporcunun bulunduğu seviye belirleyicidir. Bu iki temel ilke dikkate alınarak güreşçinin bulunduğu seviye fiziksel ve teknik – taktik açıdan bir bütün olarak değerlendirilerek periyot sürecinde antrenman hedefleri saptanarak; haftalık antrenman günleri ve sayısı ve yöntemleri belirlenir. Bütün bunlar güreş’te antrenmanın fizyolojik temellerine dayanmalıdır. Güreşin doğasından uzaklaşmamalıdır. Güreşin güncel güreş kuralları ve kuralların öngördüğü fizyolojik ve teknik-taktik temeller doğru algılanmalıdır.
HAZIRLIK PERİYODU Modern güreş’te antrenmanın temel ögeleri olarak; fiziksel ve teknik – taktik güreş antrenman kompanentleri hazırlık ve müsabaka periyotlarında her ikisi de vazgeçilmez kompanentleridir. Hazırlık döneminin hedefi; genel anlamda güreşçinin fiziksel yetenekleri (bio-motorik ) kuvvet, sürat, dayanıklılık, esneklik gibi özelliklerinin kapasitesitelerini güreş egzersizleri dışında geliştirmektir. Bu hazırlık periyodunda en büyük antrenman payına sahip fiziksel antrenmanın (genel ve özel) teknik-taktik güreş antrenmanlarına göre daha ölçülebilir olması (m/kg/sn) işimizi kolaylaştırmaktadır. Antrenmandaki yüklenmeyi kontrol ederek gelişmeyi sayısal olarak görebiliriz. Böyle bir avantaj hata yapmamızı büyük ölçüde engeller. Ancak bu dönemde temel sorun fiziksel antrenmanın teknik-taktik güreş antrenmanlarına göre oranın belirlenmesidir. Şüphesiz hazırlık döneminin temel özelliği fiziksel antrenman payının teknik- taktik güreş antrenmanlarına göre daha fazla yer almasıdır.
Hazırlık ya da müsabaka periyotlarında fiziksel antrenman ve teknik-taktik güreş antrenmanlarının oranlarının saptanmasında yaş grubu (cadet, junior, senior) ve güreşçinin seviyesi anahtar rolü oynamalıdır. Hazırlık döneminin fiziksel antrenmanın içeriğinin en temel antrenmanlarını kuvvet, sürat, dayanıklılık, esneklik antrenmanları kapsar. Genel (% 70) ve özel ( % 30) egzersizler güreşin doğasına yakın olmalıdır. Bu antrenmanların amacı bir sezon öncesine göre daha ileri düzeylere ulaşmaktır. Kuvvet antrenmanları fiziksel hazırlığın en temel antrenmanıdır ve haftalık programda büyük hacim tutar. Genelde kuvvet parametresi güreş sporu ile özdeştir. Haftalık programda bir gün ara ile 3 kez yer almalıdır. Güreş’te maksimal kuvvet ve kuvvette devamlılık özelliğini geliştiren yöntemleri tercih ederken dikkat etmek gerekir. Güreşin siklet sporu oluşu hendikaptır. Aşırı kas hipertrofisi gereksiz yere kilo artışına bağlı olarak güreşte olması gereken eklem oynaklığını olumsuz yönde etkiler. Bundan dolayı kuvveti geliştiren yöntemlerin daha çok submaksimal ve maksimal aralıktaki yüklerle az tekrar sayıları ile yapılan yüklenmeler tercih edilmelidir.
Gençlerde (cadet-junior) hazırlık döneminin fiziksel antrenmanlarında ileriye dönük olarak fiziksel yetenekleri (bio-motorik ) geliştirmek en temel amaçlardandır. Bu tür antrenmanlar hazırlık döneminin en büyük parçasını kapsar. Ancak bu yaş gruplarında antrenmanların yöntem ve araçları yetişkinlerden farklıdır. Onların yaş ve seviyelerine uygun olarak seçilmelidir. Yüklenmeler onların anatomik gelişmelerine zarar vermemelidir. Erken ve ağır yüklenmeler yarardan çok zarar verebilir. Maalesef bazı sporcu ve antrenörlerin erken ve aşırı kazanma isteği, bu tür hataların yapılmasına sebep olmaktadır.Hazırlık döneminin en karakteristik temel yanlışlıklarından biri de bazı antrenörlerin erken başarı uğruna fiziksel antrenmanın kapsamının payını düşük tutarak, yetişkinlere uygulanan teknik-taktik güreş antrenman modellerini tercih etmektedirler. Kısa dönemde geçici başarılar elde etmektedirler. Ancak bu tür başarılar kalıcı olamamaktadır.
MÜSABAKA PERİYODU Müsabaka periyodunun verimliliği iyi bir hazırlık periyoduna bağlıdır. Bir yıl önceki fiziksel ve teknik – taktik özelliklerin eksiklikleri giderilmiş, hatta daha ileri seviyelere ulaşılmış olmalıdır. Hazırlık periyodunda geliştirilen bio-motorik kazanımlar, müsabaka periyodunda teknik – taktik güreş antrenmanları ile kombine edilmelidir. Ancak hazırlık periyodunda geliştirilen kuvvet ,kuvette devamlılık, sürat gibi kaliteler bu dönemde korunması gerekir.Aksi taktirde kısa sürede kaybolur. Bu nedenle müsabaka periyodunda haftalık programda en az iki kez bu özellikleri korumayı hedefleyen fiziksel antrenmanlara yer verilmelidir. Bazı antrenörler müsabaka periyodunda teknik – taktik güreş antrenmanlarına gereğinden fazla yer vererek kuvvet ,kuvette devamlılık, sürat antrenmanlarını ihmal etmektedirler..Bu tür yanılgılar özellikle genç güreşçilerin geleceğe dönük gelişmelerini de engeller.
Hazırlık periyodunda geliştirilen kuvvet özelliği haftada koruma amacı ile iki kez programda yer almalıdır.Ancak bazı antrenör ve sporcular bu konuda tutucu davranarak müsabaka periyodunda kuvvet antrenmanlarından kaçınmaktadırlar. Kuvveti koruma antrenmanları dayanıklılık antrenmanlarına göre daha kolay korunabilecek bir özelliktir ve hacimsel olarak programda fazla yer tutmaz. Özellikle günümüz güreşinde patlayıcı kuvvet yerden kaldırılarak yapılan tekniklerde belirleyici rol oynamaktadır. Şüphesiz müsabaka periyodundaki antrenmanlar güreşçinin müsabaka koşullarındaki psikolojik, mental, fiziksel ve teknik – taktik güreş özelliklerinin geliştirilmesini hedefler. Bu nedenle bu periyotta teknik – taktik güreş antrenmanlarının payı fiziksel antrenmanlara göre daha fazladır. Teknik – taktik güreş antrenmanlarının çok değişik modelleri vardır. Bu modelleri; müsabaka modeli güreş antrenmanları, kontrol müsabakaları , teknik-taktik modeller, teknik-taktik tutuş ve kombinasyon antrenmanlarını sayabiliriz. Özellikle müsabaka modeli güreş antrenmanları ve kontrol müsabakaları haftalık programda sabah ve akşam antrenmanları olarak haftada 3 gün programda yer almalıdır. Bu tür antrenmanların kontrolünde, ne yazık ki sayısal değerlerlerle (kg/m/sn)ölçülebilirliği relatiftir. Bu periyodun en büyük antrenman payına sahip teknik-taktik güreş antrenmanları fiziksel antrenmanlara göre daha az ölçülebilir olması (m/kg/sn) işimizi zorlaştırmaktadır. Ancak nabız ölçümleri ve kan laktat testleri antrenmanın gelişimi ve kontrolünde oldukça önemli bir bilimsel destektir. Diğer taraftan şüphesiz , antrenörün ustalığı, sezgi, gözlem ve tecrübesi de antrenmanın gelişimi ve kontrolünde önemli rol oynar.
GÜNCEL GÜREŞ’ TE ANTRENMANA YAKLAŞIMLAR Son yıllardaki radikal kural değişiklikleri güreşin içeriğini, özelliğini, mücadelenin boyutlarını ve standartlarını belirleyici rolü, sporcunun hazırlığında antrenmanın yapısını ve içeriğini de doğal olarak olarak değiştirmektedir. Doğal olarak güreşçiler ve antrenörlerde bu değişikliklere uyum sağlamaktadır. Yeni güreş anlayışı antrenmana da yansımıştır. Bunun sonucu güreşçi tipi de değişmiştir. Daha atletik ve kuvvet özelliği ön planda olan bir kuşak yaratılmıştır. Güreş’in teknik ve taktik repertuvarı azalarak belirli sayıda teknikler müsabakada sergilenmektedir. Kur’a nedeni ile birbirine yakın güreşçilerde şans faktörü müsabakanın sonucunu belirlemede kriter olmaktadır. Bu kriterin iyi bir hazırlık ya da iyi bir antrenman süreci ile geliştirilmesi olanaklı değildir. Kuvvet parametresini ve belirli sayıda tekniği geliştirmek iyi bir hazırlık ya da iyi bir antrenman süreci ile olanaklıdır. Özellikle son yıllarda Greko-Romen stilde kura’nın belirleyici kriteri nedeni ile dünya minderlerinde madalya tablosu sürekli değişmektedir. Hatta önemli sayıda madalyalı güreşçinin bir yıl sonra elendiğini görmek mümkündür. Tablo 1’de son iki yılın (2006-2007) dünya şampiyonasının madalya dağılımındaki farklılığı açıkça ortaya koymaktadır.Bu tablo farklı açılardan tartışılabilir. Şüphesiz müsabaka kuralları herkese eşit uygulanmaktadır. Ancak şans herkes için eşit olmayabilir!
Tablo 1. Son yıllarda değişen güreş kurallarını analiz ettiğimizde, değişen temel kuralları şöyle sıralayabiliriz. ■ sıklet sayısı ve ağırlık kategorileri ■ eşleme ve eleminasyon sistemi (2 bronz ve repesaj maçları) ■ müsabaka programı (single day tournament) (müsabakaların bir günde tamamlanması) ■ müsabaka süresi ( 2x2+2) = 6 dk ■ iki müsabaka arası dinlenme süresi( minumum 15 dakika) ■ müsabaka sırasında itiraz (monitorden izleme) ■ sakatlık sırasında zaman sınırlamasının kalkması ■ pasivite ■ her periyodun ilk bir dakikasının puansız sonuçlandığında kur’a atışı ve künde tutuşu (30sn) ,ilk devrelerde puan alındığında kura atışının kaldırılması ■ oyunların (tekniklerin) puanlandırılması ,minder dışına çıkışlara puan verilmesi ■ galibiyet tanımları (periyotlara göre) ■ güreş mayosu (gövdeyi saran kapalı mayo) ve bacıksız ayakkabı Yukarıda saptadığımız temel kural değişikliklerinin hepsi güreş’te köklü değişiklikler yapmıştır. Ancak aşağıdaki kural değişiklikleri fiziksel ve teknik – taktik güreş antrenmanlarını doğrudan etkilemektedir. ■ Müsabaka süresi [1 dk+(30 sn +30 sn)]+ [1 dk+ (30 sn +30 sn)] + [1 dk+(30 sn +30 sn)] = 6 dk ■ müsabaka programı (single day tournament) (müsabakaların bir günde tamamlanması) ■ her periyodun ilk bir dakikasının puansız sonuçlandığında her iki güreşçiye kur’a atışı ve künde tutuşu (30 sn), ■ iki müsabaka arası dinlenme süresi minimum 15 dakika olması
Yukarıdaki temel kural değişiklikleri, güreş’te performansı belirleyici en temel faktörlerden biri olan fiziksel yeteneğin kuvvet parametresini ön plana çıkarmıştır. Diğer taraftan kurallar sonucu ön plana çıkan yerde (çırpma) ve yerden kaldırılarak yapılan ( bel kündesi ve suples ) birkaç teknik uygulanmaktadır. Bu teknikler büyük kas kitlesi ile yapılan tekniklerdir ve üst düzeyde kuvveti gerektirir. Güreş’teki bu fiziksel ve teknik-taktik fotoğraf güreş antrenmanlarının temel yapısını oluşturmuştur. Antrenman daha çok bu iki temele oturmaktadır. Ne var ki, bazı antrenörler kuvvet antrenmanlarını, ya da bazıları da teknik-taktik antrenmanları daha ön planda tutarak, optimum oranı sağlayamamaktadırlar. Kuvvet antrenmanlarını abartarak daha çok kuvvet özelliğini geliştirmek, teknik-taktik güreş özelliklerinin geliştirilmesine olumsuz etkileri kaçınılmazdır. Oysa her iki parametrede birbiri ile ilişkilidir. Biri diğerine tercih edilemez. Her iki parametre de hazırlık ve müsabaka periyodunun özelliklerine uygun oranda macro ve micro antrenman planlarında yer almalıdır.
Müsabakaların bir günde tamamlanması kuralı; finale giden bir güreşçinin sabah seansında ardışık olarak 4 -5 maç , akşam seansında 1 final maçı yapmak durumundadır. Diğer taraftan ilk turlarda finalistlerden birine yenilen güreşçi ise, bunun tam tersi bronz madalya için akşam seansında repesajda 3 – 4 maç yapmak zorunda kalmaktadır. Çağrı kuralı gereği bir güreşçi 15 dakika dinlenimden sonra maça çıkmak zorundadır. Finalde güreşen bir güreşçi şampiyona boyunca yaklaşık 20-30 dakika toplam güreş yapmaktadır. Osaka 2007 Dünya Atletizm şampiyonasında tablo 2 ‘ de 1500 m erkeklerde koşucular bir gün ara ile 24 saatin üstünde bir inlenilme 3 günde yaklaşık toplam 10-11 dakika efor sarfetmektedirler. Bu göstergeler güreşin efor düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle bir günde 5-6 maç yapmayı hedefleyen bir güreşçi doğal olarak bu efor düzeyine antrenmanlarda ulaşması gerekir. Güncel müsabaka programının kuralları antrenmana yansıtılmalıdır. Müsabaka periyodunun temel antrenmanı ve stratejisi olan müsabaka modeli güreş antrenmanları ve kontrol müsabakaları haftalık programda sabah ve akşam antrenmanları olmak üzere, en az bir gün ara ile haftada 3 gün programda yer almalıdır. Antrenmanın gün ve zamanı müsabakaya göre düzenlenmelidir. Tablo 2 .
Kontrol müsabakaları ya da model güreş antrenmanları aşağıda gösterildiği gibi planlanmalıdır. Model 1: [ 1 dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6 dk x 3 defa sabah antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir. [ 1 dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6 dk x 3 defa akşam antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir.
Model 2 : [ 1dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6 dk x 4 defa sabah antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir. [ 1dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6 dk x 2 defa akşam antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir.
Model 3 : [ 1dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6dk x 5 defa sabah antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir. [ 1 dk +(30 sn +30 sn)] x 3 = 6dk x 1 defa akşam antrenmanı- her 6 dk arası sporcunun seviyesine göre düzenlenir ve 15 dk ara hedeflenir. Her 6 dakikalık dinlenme aralığı giderek 15 dakikalalık dinlenmelere düşürülmelidir. Hazırlık ve müsabaka periyodlarının antrenman içeriği hemen hemen aynıdır.Ancak farklılık hacimsel ve yüklenme yoğunluğu ve sıklığıdır. Bazı antrenörler müsabaka periyodunda salt olarak teknik – taktik güreş antrenmanlarına yer vererek, hazırlık periyodunda güreşçiye kazandırdıkları kuvvet özelliğini kaybetmelerine sebep olurlar. Antrenman biliminin ‘’ Kullanmadığınızı kaybedersin !’’ veciz sözünü hatırlamak gerekir. Aynı söz hazırlık periyodunda teknik – taktik güreş antrenmanlarına hiç ya da az yer veren antrenörler için de söylenebilir. Genel kural olarak geliştirmeyi planladığımızı haftada 3 kez, korumayı düşündüğümüzü ise 2 kez uygulamalıyız.
Hiçbir plan uygulamada bizim plalanladığımız gibi yüzde yüz gerçekleşmez. Sosyal , ekonomik, hastalık ve sakatlıklar gibi daha birçok neden planlarımızı bozabilir. Ancak uygulamalardan elde ettiğimiz tecrübelerimizle ve bilim yolu ile bunları çözmeye çalışmalıyız. Gözlemlerimiz ve tecrübelerimiz en ideal planlamada bile, uygulamada relatif olarak % 10 – 20 sapmaların olduğunu görmekteyiz. Sonuç olarak ; plan yapmak kaçınılmazdır, ancak planın uygulama sürecinde elde ettiğimiz verilere göre planda değişiklikler yapmalıyız
|